Delail-i Hayrat
Dala'il Al Khayrat Nedir?
Delail’i Hayrat (Delaili Hayrat, Delailü'l Hayrat, Delail-i Şerif), Hz. Peygamber (s.a.v)’e salavat-ı şerifelerin veya selam ve barış gönderimlerinin derlemesidir. Kitabın uzun ismi ve Manası "Seçilmiş Hz. Peygamber (s.a.v)’a Salat Konusunda Nurların Kaynağına Ulaştıran Salat ve Selamlar"dır. Yazıldıktan kısa bir süre sonra Delail’i Hayrat, Kuzey Afrika'dan tutun Endonezya'ya kadar İslam Dünyasını baştan sona süpürdü. Varlıklı evlerin hepsinde bir tane vardı; prensler onun harikulade şekilde süslenmiş kopyalarını değiş tokuş ettiler ve halk ona değer verdi. Onu okuyan herkes, bereketin, okunduğu yere, Allah'ın buyurduğu gibi indiğini gördü. Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler: Ey inananlar! Siz de onu övün, ona salat ve selam getirin.(33:56) Doğu'dan Batı'ya milyonlarca Müslüman, hem birey olarak hem de toplaşarak, evlerde ve camilerde, Sevgili'ye salavat-ı şerifeleri kendilerini tamamen adayarak okurlar.
Delail’i Hayrat’ın Hikayesi
Bir gün müellif İmam Cezuli'nin yakındaki bir kuyuda abdest almaya gittiği, ancak suyu çekecek bir yol bulamadığı rivayet edilir. Bir genç kız onu görmüş ve “İnsanların bu kadar övdüğü sensin de kuyudan nasıl su çıkaracağını bile bilmiyor musun?” diye seslenmiş.Sonrasında kuyuya gelmiş ve suya tükürmüş. Su taşana ve yere dökülene kadar yükselmiş. İmam Cezuli abdestini aldıktan sonra ona dönerek, "Bu mertebeye nasıl ulaştığınızı bana anlatın." Demiş."Vahşi doğada yürürken hayvanların sevgiyle peşinden gittiği kişiye salavat-ı şerifeler söyleyerek," demiş. İmam el Jazuli daha sonra, onun Delail’i Hayrat veya 'Faydaların Yol İşaretleri' olarak bilinen Hz. Peygamber(s.a.v.) üzerine salavat-ı şerifeler kitabını yazmaya adamış.
Yazar
Yazar, Sufi, veli, peygamberlik kökenli Müslüman bilgin, Muhammed ibn Süleyman el-Cezuli'dir. 9. Hicri yüzyılda doğdu, Fas'ın güneyindeki Sus bölgesinin Gazula Berberileri arasında büyüdü. Kur'an'ı inceledikten ve geleneksel İslami bilgileri öğrendikten sonra, Ahmed Zarruk ve tarikat veya tasavvuf yolunda şeyhi olan Muhammed ibn 'Abdullah Amghar gibi zamanının alimleriyle tanıştığı Fez'e gitti. Onun manevi yolu, Peygamber Efendimize (Allah onu korusun ve ona huzur versin) el kitabının popülaritesinin yardımıyla, Fas toplumu üzerinde muazzam bir etkiye sahip olan binlerce öğrenciyi kendine çekti. Peygambere nimetleri, Allah ve Resûlü sevgisinde nefsi yok etmeyi öğretti. Hz.Peygamber (s.a.v.) rüyasında kendisine, "Ben peygamberlerin nuruyum, sen de evliyaların nurusun" buyurmuştur.
